ASN ekibi olarak geçtiğimiz ay Frankfurt’ta Automechanika fuarındaydık. Otomotiv üretim ve yan sanayindeki gelişmeleri takip ettik. ASN ekibinden Tahir Aksu ve Robert Landgraf ile fuar izlenimlerini konuştuk.
Tahir Aksu, Robert Landgraf
Fuarda katılım nasıldı? Katılımcılar gelecek konusunda nasıl bir beklenti içindeydiler?
RL: Bitmek bilmeyen bir aradan sonra, nihayet o gün geldi: Frankfurt’ta gerçekleşen Automechanika 2022 fuarı, birçok endüstri uzmanı tarafından uzun zamandır bekleniyordu. Daha fazla katılımcı ve ziyaretçi beklenmesine rağmen, konuşmalar çok ilham verici ve bilgilendiriciydi. Asıl motivasyon ihtiyaçlarımızı belirlemekti; gelecek nesillere karşı sorumluluklarımıza daha iyi hazırlanabilmemiz için oldukça faydalı bilgilendirmeler yapıldı. Sonuç olarak yine çok güzel ve keyifli bir fuar oldu; gülen yüzler, tokalaşan eller ve mutlu iş ortakları.
TA: Fuarda kesinlikle çok dinamik bir hava gördüm. Herkes birbirini tanıyordu. Enerji dolu bir hava vardı. Bütün teknolojiler değişimde olduğu için yeni teknolojilere ihtiyaçlar var, özellikle verimliliğin ön plana çıkması gereken şu zamanda otomotiv dünyasında çok araştırma yapılıyor.
Alman üreticiler ve dağıtımcılar, mevcut dünya durumu nedeniyle tedarik ağı konusunda endişeli mi?
RL: Sohbetlerimizde mevcut pazar ve rekabet durumu hakkında birçok bilgi aldık. Ancak bizim için odak noktası klasik tedarik zinciri sorunlarıydı; maliyetlerin ve fiyatların artışı, tedarik zincirlerinin istikrarı, kalite ve şikayet konuları. Ben, çözüm geliştirilmesi gereken konuların başında tedarik zincirlerini görüyorum.
Alman üreticiler veya bayiler Türkiye pazarından haberdar mı?
RL: Özel markalı bazı üreticiler, ürün çeşitliliği optimize ediciler ve parça satıcıları Türkiye ile alışveriş yapıyor ve/veya halihazırda ortak çalışıyor. Ayrıca, planlamamıza daha fazla dahil edeceğimiz bu ilişkiler hakkında bilgilendirici bilgiler aldık.
Yabancı şirketler Türkiye’deki otomobil pazarı hakkında ne düşünüyor?
TA: Bence bu konuda insanlar ikiye bölünüyor, Türkiye piyasasını bilenler ve bilmeyenler. Türkiye’yi bilenler sorunların farkındalar, sorun yaşamasına rağmen Türkiye ile çalışmak isteyenlerle tanıştık.
Bu sorunlar çözülemeyecek şeyler değil öyleyse?
TA: Kesinlikle, her tedarikçi aynı değil, araştırıp fırsat yaratmak gerekli bunun bilincindeler. Ama Türkiye piyasasını bilmeyenler biraz önyargı ve temkinli yaklaşıyorlar. Fakat şu an piyasanın içinde bulunduğu durum hepsini Türkiye’yi araştırmaya itiyor.
Daha önce Türkiye ile iş yapmış Alman üreticiler veya bayilerle iletişime geçtiniz mi? İzlenimleri veya beklentileri nelerdi?
RL: Genel olarak, görüşülen kişiler Türk ortaklardan sağlanan kaynaklardan memnun değildi. Yine de verimli işbirliğini teşvik edebileceğimizi düşünüyorum. Muhataplar, dil engellerinin, kültürel farklılıkların, fiyat/performans alanındaki çelişkilerin ve aynı zamanda diğer ağır basan yönetim sorunların üstesinden gelmek için bir optimizasyon ihtiyacı görüyorlar. Bu, Türkiye’deki uzun yıllara dayanan uzmanlığımız sayesinde, çözüm teklifleri sunabileceğimiz çözümler gerektiriyor.
Türk üreticiler fuarda ziyaretçi mi yoksa katılımcı mı oldu? İlgi nasıldı?
RL: Hem Türk üreticiler hem de distribütörler ile görüştük. Koridorlarda ve salonlarda elbette bazı Türk ziyaretçiler ve izleyiciler de vardı. Ancak Türk firmalarından gelen katılımcı sayısının ve kalitesinin önceki yıllara ve Moskova ve Paris gibi diğer sergilere kıyasla arttığını düşünüyorum.
Fuarda, elektrikli otomobiller konusunda Aftermarket’in gelecekte nasıl gelişeceğine dair bir izlenim edindiniz mi?
RL: Tartışmalardan bağımsız parça pazarının büyümesiyle ilgili hem artıları hem de eksileri gözlemledik. Benim fikrim; artan satın alma, bakım ve yakıt maliyetleri; uzun tedarik süreleri ve mevcut ekonomik durum, orta vadede araçların yaşının azalmak yerine artacağını gösteriyor. Benim açımda n, özel müşteri segmentinde yanmalı motoru olmayan araçların tescil sayısı önceki yıllara göre azalma eğiliminde olacaktır.
Şu anda Avrupa’da elektrikli araçlar hızla yayılıyor ve h ızla gelişen bir pazar. Satış sonrası pazarın bu pazar için nasıl görüneceğini düşünü
yorsunuz?
TA: Bukonuda net konuşmak için biraz erken ama mutlaka bu sektör için de Aftermarket gelişecektir. Elektrikli araçlar öncelikle Avrupada kullanılıyor, yaygınlaşıyor ve gelişiyor sonrasında doğuya yayılıyor. Bu da After marketin hızlı gelişeceğini gösteriyor. Artık üreticiler OEM tedarikçilerini sonraki ihtiyaçlar için de kendilerine bağlıyorlar. Bu yüzden yeni ürünler ve teknolojiler de Aftermarket için geçerli oluyor. Yani Atermarket sözleşmeleri şimdiden yapılmaya başlandı.